Değişim Öğretmenle Başlar

Okuldaki ilk gününüzü anımsıyor musunuz? Ya da herhangi bir şeyi öğrenmeye başladığınız ilk anı? Yanınızda kim vardı? Öğretmeniniz kimdi? Biliyoruz ki öğretmenler, öğrenme sürecindeki en belirleyici aktörler. Mesleği; yalnızca bilgiye ulaştırmak olmayan, bireyin potansiyelini açığa çıkarmasına aracı olan kişi. Aklı ve kalbi besleyen, ufkumuzu açan, kısacası ilham veren... Bir öğretmen, yaşamı boyunca pek çok çocuğun dünyasını değiştirecek ve dolayısıyla toplumu dönüştürecek etkiye sahip. Bu yüzden de öğretmenler, eğitim sistemindeki en kritik aktörler.

Kalıpları Kırmaya Hazırız

Eğitim; öğretmenleri, öğrencileri, velileri, okul idarecilerini, servis şoförlerini, yemekhane görevlileri ve kantincileri kapsayan; sınıflardan başlayıp okul bahçelerine, sokaklara taşan, yaşamın içine karışan kocaman bir ekosistem. Çocukların ve dolayısıyla toplumun gelişimini sağlamak, eğitimin esas meselesi. Bu meselenin merkezinde ise, öğretmenler yer alıyor. Çünkü biliniyor ki öğretmenler, tüm bu eğitim ekosisteminde, öğrencinin başarısı ve mutluluğu üzerindeki en etkili aktörler. Ne var ki öğretmenler, meslek hayatları boyunca pek çok kalıpla karşı karşıya kalıyor.

Merak Etmeyi Merak Etmek

İlgimiz farklı alanlara yönelse de, hepimiz merak etme içgüdüsüyle dünyaya geliyoruz ve merak, en az diğer güdülerimiz kadar temel ve güçlü. Kendimizi ve çevremizi tanımaya, merak ederek başlıyoruz. Bu duygunun peşine düşerek keşfediyor, icat çıkarıyor ve öğreniyoruz. İçinde yaşadığımız dünyayı da böyle anlıyor ve anlamlandırıyoruz. Yeni kapılar açmaya, yeni deneyimler edinmeye ve öğrenmeye, merak ederek devam ediyoruz. Yaşamın ve aklımızdaki soruların belirsizliğini giderebilmek, karmaşıklığını çözebilmek için merak duygumuzu canlı tutmaya ihtiyaç duyuyoruz.