Pandeminin bize öğrettiği en önemli derslerden biri, dijital okuryazarlık becerisinin okul sıralarından edinmemiz gerektiği oldu; çünkü dijital araçlar, hayatımızın pek çok başka alanında olduğu gibi artık eğitimde de vazgeçilmezimiz. Uzaktan eğitime başladığımız 2020 yılı Mart ayından bir ay sonra düzenlediğimiz ankete katılan öğretmenler, “Dijitali bir alternatif değil, eğitimin asli unsuru olarak kabul etmeliyiz.” demişlerdi. 

Dijital okuryazarlık becerisini edinmek, medya, dijital medya, haber, bilgi okuryazarlığı gibi pek çok farklı alana temas etmeyi de beraberinde getiriyor. İçinde yaşadığımız dijital çağ, eleştirel düşünmenin dijital okuryazarlığın ayrılmaz bir parçası olmasını gerektiriyor. Dolayısıyla eğitimin tüm aktörleri için “eleştirel dijital okuryazarlık”, kilit bir beceri olarak ortaya çıkıyor. 

Eleştirel dijital okuryazarlık, bilgiye erişme, bilgiyi işleme, anlamlandırma, güvenilir kaynaklara ulaşabilme, nitelikli kaynakları tespit edebilme, dijital çağda etkin olarak katılım gösterebilme, çevrimiçi güvenlik, dijital esenlik gibi kavramları tanıyabilme gibi pek çok beceriyi beraberinde getiriyor. Peki eleştirel dijital okuryazarlığa eğitimde nasıl yer açabiliriz?

Öğretmenlerle birlikte! 

Öğretmenler eğitimde dönüştürücü gücü en yüksek, çocukların üzerinde en çok etkiye sahip olan aktörler. “Değişim öğretmenle başlar” diyen bir Ağ olarak, eleştirel dijital okuryazarlığı öğretmenlerle birlikte derinlemesine tartışmak ve eğitim alanlarına taşımak için Teyit işbirliğinde ve Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği desteğiyle yeni bir projeye başlıyoruz. Öğretmenlerin katkılarıyla tasarladığımız projenin “Yanlış bilgiyle ilgili yanlışlar” başlıklı ilk buluşması, 20 Şubat 2021’de Değişim Elçilerinin katılımıyla gerçekleşti. 

Öğretmenlerin değiştirici ve dönüştürücü gücünden destek alıyoruz.

Projenin kurgulanması süreci de öğretmenler adına değil, öğretmenlerle birlikte gerçekleşti.  Ekim 2020 tarihinde yaptığımız ve Değişim elçileri arasında yaygınlaştırdığımız “Öğretmenlerin diijital okuryazarlık deneyimi ve öğrencilerle işlenen derslerde ihtiyaçlarını tespit anketi” ile Kasım 2020’de ilk Öğretmen Ağı Değişim Elçileri ve Teyit deneyim paylaşımı buluşması, projenin temelini oluşturdu. 

312 öğretmenin katıldığı ankette, öğretmenlerin yaklaşık yüzde 65’inin daha önce öğrencilerinin dijital okuryazarlık konusunda güçlenmesine yönelik çalışmalar yürütmediğini belirtti. Fakat ankete katılan öğretmenler kendilerini yetkin hissettiklerinde dijital ve medya okuryazarlığı konusunda öğrencileri (yüzde 96’sı) ve velilerini (yüzde 89’u) bilgilendirmek isteyeceklerini söylüyordu. Öğretmenler, kendilerinin ve öğrencilerin dijital okuryazarlık becerilerinin gelişmesini önemsediklerini sıklıkla dile getirmişti. 

Gözlemlediğimiz ihtiyaç ve deneyimlere dayanarak, Teyit ile birlikte oluşturduğumuz proje boyunca hedeflerimiz: 

  • Eleştirel dijital okuryazarlık becerilerini güçlendirmek.
  • Öğretmenlerin kendi deneyimlerini paylaşabileceği bir alan açmak.
  • Sınıf ortamına eleştirel düşünmeyi teşvik eden etkinliklerin taşınmasına katkıda bulunmak.
  • Sınıf içi etkinlikleri ve materyalleri birlikte üretmek.
  • Yanlış bilgi çağındaki kavramları tartışmaya açmak.
  • Dijital medya, bilgi düzensizliği konularında kavramsal güçlenme sağlamak.

Ayrıca projenin sonunda öğretmenlerle birlikte deneyimlediklerimizi ve üreteceğimiz etkinlik önerilerini derleyeceğimiz bir el kitabı çıkarmayı hedefliyoruz. 

Eğitimde ihtiyaç duyduğumuz değişimi öğretmenlerle ve eğitimi dert edinenlerle birlikte yaratabileceğimizi biliyoruz. Teyit işbirliğinde düzenlediğimiz “Öğretmenler için Eleştirel Dijital Okuryazarlık Projesi”nin, dijital okuryazarlık becerisini öğretmenler aracılığıyla okullara taşınmasına vesile olacağını umuyoruz. Deneyimlerimizi ve ürettiklerimizi sizlerle de paylaşmaya devam edeceğiz.