Çar, 11/22/2023 - 14:01 tarihinde halukgoksel tarafından gönderildi

Yayın Tarihi

Öğretmen Adına Değil, Öğretmenle Birlikte Yol Almak Neye Benzer?

Yazar: Nagihan Demirsu

Öğretmen Ağı Kolaylaştırıcı Ekibe, 2023 Nisan ayının başında Ağ Etkileşim Sorumlusu olarak dahil oldum. Bir Psikolojik Danışman ve eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarında da çalışmış biri olarak, Öğretmen Ağı’nın çalışmalarına o kadar yabancı değildim. Yine de, güzel sürprizlerle karşılaştım, uzundur olmadığı kadar beni heyecanlandıran bir işin ortasında buldum kendimi. Ağ’ın taze bir çalışanı olarak, İzmir’in en güzel yerlerinden birinde, meyve ağaçlarının arasında yeni açılan bir sanat merkezinde, BAYETAV Sanat ile tanıştım.

Öğretmen Ağı’nın destekçilerinden biri olan Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı, kısaca BAYETAV ile işbirliğinde gerçekleştireceğimiz “Çocuklar ve Gıda Güvenliği” başlıklı etkinlik için 5 Mayıs’ta, yine Öğretmen Ağı Kolaylaştırıcı Ekip’ten Doğacan ile birlikte yola düştük. Mayıs ayına ve Ege’nin sıcak havasına güvensek de bizi biraz kapalı ve yağmurlu bir İzmir karşıladı. Güneşe hasret bir şekilde montlarımızı kuşanıp kendimizi otelimize attık. Biraz dinlendikten sonra da BAYETAV’ın aramıza yeni katılan sanat merkezi, BAYETAV Sanat’ın açılışına doğru yola çıktık. Kalın kıyafetlerimizi, şemsiyemizi ve elbette heyecanımızı yanımıza almayı unutmadık.

BAYETAV Sanat 5 Mayıs Cuma günü İzmir’deki Fernand Pagy Levanten Köşkünde “Yeryüzüne Övgü” sergisiyle açıldı. Sergiyi gezerken bir yandan ona eşlik eden harika caz konserine kulak kabartırken, bir yandan da çok farklı alandan gelen sivil toplum kuruluşlarıyla tanıştık. “Yeryüzüne Övgü” sergisi de yeryüzüyle nasıl ilişki kurduğumuzu irdeliyordu. Hem insanların hem de insan olmayan canlıların sağlığını ilgilendiren şeylerin nasıl da birbirine bağlı ve ilişkili olduğunu gösteriyordu. Serginin en çarpıcı yanı ise, sergiyi gezerken şu anda nesli tükenmiş olan bir kuşun sesini duymak oldu. Artık bir yerlerde yankılanmayan bir sesi bu kadar yakından duymak hepimiz için çok etkileyiciydi.

Sergi 17 Eylül’e kadar BAYETAV Sanat’da açık olacak. Yolu düşen herkese sergiyi, meyve ağaçları dolu harika bahçeyi gezmeleri ve bahçedeki kafede kuş sesleri eşliğinde bir kahve içmeleri tavsiyemiz olsun. 😊

Ertesi gün ise bu kez yine yeryüzü ile temasımızı başka bir yerden kurmamıza vesile olacak “Çocuklar ve Gıda Güvenliği” etkinliği için araya geldik. BAYETAV Ekoloji ve Hayat Bilimleri Koordinatörü Gıda Mühendisi sevgili Bülent Şık’ın yürütücülüğü ve Öğretmen Ağı Değişim Elçisi sevgili Şebnem Filiz Yapıcı moderatörlüğünde; hem öğretmenler hem de farklı sektörlerden gelen harika insanlarla çocuklar ve gıda güvenliği üzerine konuştuk. Atölyede paketli gıdalardaki şeker oranlarını incelediğimiz bir uygulama da yaptık. Kolayca ulaştığımız ve sıkça tükettiğimiz bu ürünlerin içinde bu kadar fazla şeker bulunması bizi epey şaşırttı. Daha bilinçli bir yerden tüketen kişiler olmak, etiket okumayı alışkanlık haline getirmek gibi konularda yaşadığımız farkındalıklarla günü bitirirken bir yandan da bu bilgileri okulda öğrencilere ve ebeveynlere nasıl yaygınlaştırabiliriz, sorularıyla oradan ayrıldık.

İzmir’e giderken Öğretmen Ağı ekibinin yeni bir yüzü olarak kurum adına bir etkinlikte olacağım için çok heyecanlıydım. Bir yandan da kafamın içinde yanıtı henüz bende olmayan sorular da vardı. 😊 Katılımcılar yoğunluklu olarak Öğretmen Ağı’nı yeni duymuş ve Ağ’da neler yapıldığına dair merakı olan kişilerdi. Çokça soru geldi, ben de Öğretmen Ağı’ndan ve Değişim Elçilerinden heyecanla bahsediyordum ki, bir an durdum ve etrafıma baktım. Yanımda etkinliğe katılan Değişim Elçisi öğretmenler de vardı ve ben aslında tüm bu sürece onlar kadar hakim değildim. Bunun için durdum ve onlara sormak istedim.

“Hocam değişim elçisi neler yapıyor, siz bahsetmek ister misiniz?”

Bu soru aslında Öğretmen Ağı’nı tanımak için bendeki bir kilidi de açtı. Değişim Elçileri İle konuşurken o topluluk olma halini, yaptıkları her şeyi “biz” diliyle anlattıklarında görüyorsunuz. O gün kurumu temsilen bu etkinliğe ben katılmıştım, evet, ama gördüm ki aslında ev sahibi ben değildim. Ev sahibi öğretmenler. İnisiyatif alanlar, Öğretmen Ağı’nın tuttuğu bu alanın içini dolduranlar, üretenler, bu topluluğu hala canlı, diri ve enerjik tutanlar öğretmenlerdi.

Öğretmen Ağı’na başlamadan önce beni en çok etkileyen, Ağ’ın öğretmenler için, üstten, yukarıda bir sesle bir şeyler yapmasından ziyade “öğretmenlerle birlikte” fikrini benimseyerek yol almasıydı. Bunu duymak aynı zamanda bir dönem okulda da görev yapan bir eğitimci ve uzun zamandır öğretmenlerle bir arada olan bir sivil toplum çalışanı olarak beni çok etkilemişti. Birlikte çalıştığım öğretmenlerden sık sık ne kadar yorulduklarını, kendilerini değersiz hissettiklerini, mesleklerinin saygınlığını yitirmesinin onların motivasyonlarını da etkilediklerini dinliyorum. İzmir’deki etkinlikte de durum çok farklı değildi, katılan birçok öğretmen benzer şeyleri söyledi. Öğretmen Ağı tam da bu dertle yola çıkan bir kurum olduğu için, bundan dolayı çok heyecanlanmıştım. Ancak dürüst olmalıyım ki, aklımın bir köşesinde hep “İyi güzel, ben de öyle düşünüyorum ama böyle bir alan nasıl olacak ki?” sorusu vardı. Oluyormuş 😊 Üstelik bunu bana, Ağ’daki oryantasyonumdan çok, Değişim Elçisi öğretmenlerin kendisi canlı olarak gösterdi.

Öğretmen Ağı’ndaki ilk haftamda iletişim ekibimizden Fulden bana Öğretmen Ağı’nın “Burası Tamamen Bizim” yayınını okumamı önermişti. Onu okuduğumda da epey etkilenmiştim. Gerçekmiş, burası tamamen öğretmenlerin😊 Orada yazan her şeyin canlı örneğini Öğretmen Ağı’nı ve topluluğu inşa eden Değişim Elçileri ile karşılaştığınızda anlıyorsunuz. Ben ise onların içini doldurduğu, hem bizi hem birbirlerini besledikleri bu alanın bir parçası olmaktan oldukça memnunum ve bundan sonrasında beni nelerin beklediğine dair çokça heyecanlıyım.

Hepinize yeniden merhaba ve hoş buldum.

Dayanışmayla.


Nagihan Demirsu Hakkında

2015 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun oldu. Üniversitede sivil toplum ile tanıştı ve pek çok sivil toplum kuruluşunda gönüllülük yaptı. Üniversiteden sonra İstanbul’a yerleşti ve özel okullar, müzeler, yayınevi gibi farklı kurumlarda psikolojik danışman ve eğitmen olarak çalıştı.

2019 yılında profesyonel olarak sivil topluma dahil oldu ve arkadaşlarıyla bir çevre derneği kurdu. 2020 yılında Deneyimsel Eğitim Merkezi’nin eğitici eğitimine katıldı ve eğitmen havuzuna dahil oldu. Bu süreçte farklı sivil toplum kuruluşlarında da çocuklar, ebeveynler ve öğretmenlerle akran zorbalığı, sosyal uyum, çevre ve ekoloji gibi konularda eğitmen olarak çalıştı.

2023 yılında Öğretmen Ağı’na dahil oldu. Şu anda kurumda Ağ Etkileşim Sorumlusu olarak çalışıyor ve aynı zamanda gönüllü olarak farklı sivil toplum kuruluşunda psikolojik danışman olarak bireysel danışmanlık vermeye ve freelance olarak deneyimsel öğrenme eğitmenliği yapmaya devam ediyor.


Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.