Öğrencilerin Kendilerine Yargılanmadıkları ve Görüşlerine Değer Verilen Alanlar Açmak: Yaratıcı Problem Çözme Programı Örneği
Yazar: Arzu Kupsar, Öğretmen Ağı Değişim Elçisi
Yaratıcı Problem Çözme (YPÇ) Programı, çok uzun süredir farklı branştan birçok Değişim Elçisi öğretmenin çeşitli temalarda etkili çözümler ürettiği ve katılımcıların problemlere farklı bakış açıları kazandığı uzun zaman dilimlerinden oluştu. Çalışılan temalar arasında son yıllarda öne çıkan Çocuk/Genç Katılımı bize göre oldukça önemli çünkü çocukları ilgilendiren süreçlerde konunun muhataplarını görmezden gelen yetişkinlerin tasarladığı öğrenme ortamlarının sürdürülebilir olmaktan uzak ve tarafların birbirinden ayrıştığı ve birbirine yabancılaştığı su götürmez bir gerçek.
Daha önce yer aldığımız yine öğrencilerden oluşan uzun soluklu bir YPÇ Programında “Eğitim ortamlarında gençlerin katılım olanaklarını nasıl geliştiririz?” sorusunun peşine düşmüş, gruplar ile birbirinden renkli çözüm önerilerine ulaşmıştık.
Bu kez atölyeleri farklı iki uygulama şeklinde ve daha kısa bir zaman dilimine uyarladık. Odağımıza öğrencilere -gençlerin katılımına dair problemlere yaratıcı çözüm fikirleri geliştirebileceği- tasarım odaklı düşünme metodunu tanıtmak ve yaratıcı düşünmeyi nasıl aktif hale getirebileceklerini öğrenecekleri uygulamaları aldık.
Öğrencilere sorduğumuz “Karar süreçlerine katılımınızı artırmak için masaya kimleri oturtursunuz?” sorusu üzerine grup çalışmalarından çıkan ortak paydaşlar; aile üyeleri, okul müdürü, öğretmenler, psikolog ve milli eğitim bakanı olurken, 65+ yaş grubu, ekonomist ve avukat farklı gelen yanıtlar arasında yer aldı. Farklı seçimlerinin nedeni sorulduğunda yaş grubu yüksek kişilerin deneyimlerinin ve tavsiyelerinin önemli olduğunu, ekonomistlerin çerçeveyi çok daha geniş görecekleri için sorunu detaylandırabileceklerini ve avukatların da kişilerin hakları konusunda kendilerini bilgilendirebileceklerini belirttiler. Ayrıca bir öğrenci “Küçük çocuklarda masada olmalı çünkü zihinleri henüz temiz ve saf o yüzden daha yaratıcı olabilirler.” dedi. Bir öğrenci paydaşlar arasında spor eğitmeni ve yönetmenlerin de olması gerektiğini belirtti. Nedenleri arasında spor eğitmenlerinin beden ve ruh sağlığının sağlam kalabilmeyi öğrenmek açısından önemli olduğunu, yönetmenlerin de büyük çapta problemlerde çerçeveyi daha net analiz edebileceğini belirttiler. İronik anlarda yaşandı. Örneğin; dünyadaki gündemi oldukça meşgul eden ABD Başkanı Trump’ın dünyaya kötü de olsa bir yön verdiğini ve bu yüzden karşıt görüşlerin de masada olması gerektiğini söyledi. Problem sorumuz olan “Gençlerin okuldaki karar süreçlerine katılımını nasıl artırabiliriz?” için gruplardaki beyin fırtınası sonucunda problemin kök sebepleri arasında;
- Gençlerin neyin daha doğru olduğu hakkında muhakeme becerilerinin henüz gelişmemiş olması
- Hayat deneyimlerinin yeterli olmaması
- Gençlerin kalıpların dışında düşünmesi ve zor ikna olmaları
- Zorluklar karşısında soğukkanlı kalabilme becerisinin zayıf olması
- Yaşlıların toplumda daha fazla saygı görmesi
- Düşünce ve görüşlerinin tam oturmamış hala oluşum sürecinde olması
- Çocukların hakları konusunda bilgilendirilmemesi
- Gençlerin akılcı kararlar veremeyeceklerine olan inanç
- Yetişkin bakış açısındaki farklılıklar olarak belirlendi.
Öğrenciler yaratmak istedikleri etkinin “Gençlerin deneyimlerinin ve bilgi birikimlerinin yetişkinler gibi görünür olmasını nasıl sağlarız?” sorusuna çevirdi. İki çözüm önerisine ulaştılar.
- Yetişkinlerle gençlerin anonim bir şekilde ortak problemlere çözüm buldukları bir etkinlik -buluşma düzenlemek: Bu sayede gençlerden gelen yaratıcı fikirleri yetişkinlerin görmesini ve gençlerin potansiyellerini fark etmelerini sağlamak.
- 6’dan 66’ya isimli televizyon programı: İlkokuldan itibaren katılımcıların kendi beceri ve yeteneklerini istedikleri gibi yargısız, tarafsız ve güvenli bir ortamda kendi rızaları ile paylaşılarak halka açık ifade edilmesi.
Atölyelerin sonunda bu atölye ile ilgili görüşleri ve varsa geliştirilmesi ile ilgili önerileri sorduk ve geri bildirimlerini yazılı olarak aldık. Cevaplar şu şekilde verildi:
- Düşüncelerimizi özgürce ifade edebilmek beni mutlu etti.
- Çözümlerin yaratıcılığından çok uygulanabilirliğine odaklanılması gerektiğini gördük.
- Bu atölyedeki anlatımlar ve grup çalışmaları güzeldi, hepsi konunun anlaşılmasını ve oturmasını sağladı. Sadece etkinlik sırası değişebilir. Problemi bulduktan sonra figür tamamlama egzersizine geçip çözüm bulmaya dönünce odağım biraz kaydı.
- Grup halinde çözüm önerileri bulmak hem iletişim becerimizi geliştirdi hem de farklı düşüncelere aşinalığımızı sağladı.
- Arkadaşlarımla bize kağıt üzerinde verilen bir şekli bir ipin üç tarafından tutarak tamamlamaya çalıştık. Bence ip yerine başka bir şey kullanılması daha etkili olur.
- Çalışmaların daha geniş alanlarda ve daha fazla gençle yapılması etkili olur.
Atölye yürütücüleri olarak gördük ki iki saatlik kısa zamanda dahi yaratıcı problem çözmenin kilit noktası olan yaratıcı kasları aktive eden egzersizler ve problemin kök nedenlerini açığa çıkaran grup çalışmaları çıktılardan gördüğümüz gibi oldukça verimli ilerledi. Ayrıca öğrencilerin kendilerine yargılanmadıkları ve görüşlerine değer verilen alanlar açıldığı takdirde iletişime açık olup deneyim aktarımı yapmaya istekli olduklarını da iletmeleri heyecan vericiydi. Atölyelerden aldığımız enerjiye bakılırsa farklı temalarda yaratıcı problem çözme çalışmalarını pek yakında öğrenciler özelinde oluşturacağız!