Belirsizlik ortamında yön bulabilme, bir problemle karşılaşıldığında sorunun sebeplerini görebilme, değişim yaratabileceğine dair kendine inanma… Hepimizin ihtiyaç duyduğu bu beceriler bir öğretmenin gündelik yaşamını kolaylaştıran, yalnızlık hissini azaltan ve mesleki memnuniyetini artıran en önemli beceriler arasında yer alıyor. Eğitim Reformu Girişimi ve Öğretmen Ağı işbirliğiyle yayımlanan ARKA PLAN’ın bu bölümünde, öğretmenin yaratıcı özgüvenini ve bunun eğitimde yarattığı değişimi keşfediyoruz.

Eğitim sisteminin dönüştürme gücü en yüksek olan aktörleri öğretmenler. Her gün sınıf içinde ve sınıf dışında çeşitli zorluklarla karşılaşıyor, problemlere çözüm arıyor,  pes etse de yeniden başlıyorlar. Meslek hayatlarının getirdiği sorunlarla baş etmek için bireysel ve profesyonel becerilerini, deneyimlerini kullanıyorlar. Bir öğretmenin kendini en güçsüz ve yalnız hissettiği anda bazen yardımına bir diğer öğretmen yetişiyor. Çünkü öğretmenler, farklı branşlarda ve kademelerde olsalar da benzer ihtiyaçlara ve deneyimlere sahip. Karşılaştıkları problemleri tek başına çözmenin beraberinde getirdiği yalnızlık duygusunun yanı sıra, koca eğitim sisteminin içinde tek başına değişim yaratma gücünü kendinde bulamayabiliyorlar.

Özellikle belirsizliklerin ve karşılaşılan problemlerin çeşitlenerek arttığı dönemlerde, sorunlarla baş etme becerisi hepimiz için olduğu kadar öğretmenler için de geçerli. Yaratıcı olabileceğine, karşılaşılan problemleri çözmeye ve değişim yaratmaya yönelik özgüven, bir öğretmenin gündelik yaşamında en çok başvurabileceği becerilerden bir tanesi. Biz buna öğretmenin yaratıcı özgüveni diyoruz.

Yeni Kavramlar | Öğretmenlerin yaratıcı özgüveni

Çünkü problemi yaşayan bizleriz. Çözümleri üretecek kişiler de bizleriz.”

Öğretmen Ağı’nın Yaratıcı Problem Çözme (YPÇ) Programı’nın etki değerlendirmesi için Şubat-Mart 2020 tarihleri arasında, Bolu ve Eskişehir illerinden 58 katılımcıyla bir anket gerçekleştirildi. Anket, odak grup çalışmaları, derinlemesine görüşmeler ve deneyim paylaşımları gibi nitel yöntemlerle de desteklendi. Çalışma kapsamında izlenen bir netice de öğretmenlerin problemler karşısındaki özgüvenlerinin ve baş edebilme becerilerinin artması, bir başka deyişle, yaratıcı özgüvenlerinin artması. Raporda görüşlerine başvurulan 58 öğretmenin %78’inin “Yaratıcı Özgüven” kavramıyla Yaratıcı Problem Çözme Programı öncesinde hiç karşılaşmadığı görülüyor. Pek çok insanın daha önce karşılaşmadığı veya yeni karşılaştığı bu kavram “Bireyin yaratıcı olabileceğine, karşılaştığı problemleri çözmeye ve değişim yaratmaya yönelik özgüveninin artması” olarak tanımlanıyor. Bu özgüveninin artması, öğretmenin günlük yaşamını kolaylaştırması, kendini daha az yalnız hissetmesi ve mesleki memnuniyetinin artması açısından büyük önem taşıyor. 

Etrafımıza bakarız ve cümleler kurarız: "Bu durağın yeri burası olmamalıydı." Farklı cümleler de kurabiliriz: "Durağın yerini değiştirmek için insanlarla konuştum ve yetkililere başvurdum." Yaratıcı özgüven, yaratıcılığımıza ve değişime duyduğumuz inançtır. - Meriç Dönmez

Yaratıcı özgüven başlığı altında öğretmenin problemleri çözmeye yönelik kişisel sorumluluk duygusunun azalıp azalmadığını, öğretmenin problemler karşısında sakin kalma ve problemi ortaya çıkaran sebepleri anlama becerisinin artıp artmadığını, öğretmenin problem çözmeye dair inisiyatif alıp almadığını, öğretmenin karşılaştığı problemin paydaşlarını düşünme ve empati kurma becerisini ve problemleri çözebileceğine dair inancını inceleyen raporda, yaratıcı özgüveni artan öğretmenin problemler karşısında yön bulabileceğine, o probleme karşı çözüm üretebileceğine, yalnızlık hissinde uzaklaşarak ve meslektaşlarıyla bir arada üreterek değişim yaratabileceğine dair inancının arttığı ortaya çıkıyor.

YPÇ Programı'nda Tasarım Odaklı Düşünme (TOD) metodolojisini öğrenen öğretmenler şunları deneyimliyor:

“Öğretmen olarak mesleğime kuşbakışı bakmamı sağladı. Karşılaştığım problemlere yanlış tepki verdiğimi fark ettim. TOD’dan sonra diğer paydaşların önemini kavradım ve diğer paydaşlarla ilişkiye geçtim, deneme yanılma, çözüm odaklı olmak yerine sorunu anlamaya çalıştım."

"Asla sorunlardan korkmuyorum. Zorluklarla baş etmek için öğretmen arkadaşlarım var. Yaratıcı problem çözme metotlarını problemle karşılaştığımda kullanabilirmiş gibi hissettim.”

“Sınıfımda bir çocuğun ağlama krizleri oluyordu, çok çabuk sinirlenmeye başlamıştı. Problemin altında yatan sebepleri bulmaya çalıştım. Öncelikle okul ortamını gözden geçirdim. Daha sonra okul idaresi ve aile ile görüşerek problemi anlamış oldum. Çocuk bir süre evlerinde kalan anneannenin gidişinden dolayı böyle davranıyormuş.”

Vizyon Belgesi’nde Yaratıcı Özgüven | Öğretmenlerin mesleki gelişimi desteklenmeli

2023 Eğitim Vizyonu’nda öğretmene ilişkin “Kendi öğretmenlik becerilerini de değerlendirmeye tabi tutar; sürekli öğrenmeye açıktır, heveslidir ve bunu etrafındakilere hissettirir.” ifadelerine yer veriliyor. Bu ifadede öğretmenin kendi mesleki gelişimini yönlendirmek ve yapıcı biçimde harekete geçmek için özne olarak güçlenmesi gerekliliği öne çıkıyor. 

Özne olarak güçlenmek, öğretmenin mesleki gelişim gereksiniminin belirlenmesinde ve bu gereksinimi karşılama yollarının biçimlendirilmesinde söz sahibi olmasını daha da anlamlı kılan bir etken. Bu, yaratıcı özgüven tanımıyla da yakından ilişkili. “Hata yapmaktan korkmayan”, “Çözüme değil probleme aşık olmayı” prensip edinen, “karşılaştığı problemler karşısında yalnız olmadığını bilen ve çözümü muhataplarıyla birlikte arayan” öğretmenlerin kendi sınıflarında ve okullarında karşılaştıkları problemleri çözme becerilerinin arttığı görülüyor. 

YPÇ Programı’nın etki değerlendirmesi kapsamında yürütülen aynı çalışmada Bir problemle karşılaştığımda endişelenirim.” ifadesine kesinlikle katılıyorum ve katılıyorum seçeneklerini işaretleyen öğretmenlerin toplamı programın öncesine göre %13 azalmıştır. “Problem alanlarını kolaylıkla tespit edip önlem alabilirim.” ifadesini değerlendirirken kesinlikle katılıyorum ve katılıyorum seçeneklerini işaretlerin toplam oranı ise %9 artmıştır

Eğitim Pratikleri | Öğretmenlerin yaratıcı özgüvenleriyle geliştirdikleri çözümler

Eğitimin şekli, yöntemleri değişse de bir öğretmenin mesleki deneyimlerini yönlendirebilmesi ve biçimlendirmesi, meslektaşlarıyla bir arada çözüm araması ve değişim yaratabileceğine olan inancı eğitimde fark yaratıyor. Bunu çeşitli örneklerle görmek mümkün

-   Zonguldak’tan Zeynep ve Ali Hasırcı, “Çocukların kendi öğretmenlerinin sesini duyması çok önemli” diyerek evlerini adeta stüdyoya çevirdi. Uzaktan eğitim süreci öğretmenlerin teknoloji okuryazarlıklarını geliştirmelerini de hızlandırdı. İmkânları dahilinde birbirlerinin ders videolarını çekmeye başladılar. 

-   “Köyde internet her yerde iyi çekmiyor. İnternet kotası da yeterli olmuyor ailelerin. Aileler gündüz tarlada oluyor, telefon çocukların erişiminde olmuyor.” diyen İmran Azboy, internet erişimi olmayan veya kısıtlı olan çocuklar için belirli kazanımları hedefleyen, ses kayıtlarından oluşan ve çocuklara uygun olarak hikâyeleştirilmiş içerikler geliştirdi.  

-    Hatay’dan Seval Binici, “Duygusu beslenen her insan zaten öğrenmeye hazırdır” diyerek, çocukların en çok duyguları anlamaya ve ifade etmeye ihtiyacı olan zor zamanlarda yaratıcı çözüm uygulamalarını uzaktan eğitime uyarlıyor. 

Kaynaklar:

Öğretmen Ağı - Yaratıcı Problem Çözme Programı Değer Odaklı İzleme ve Değerlendirme Raporu

Eğitim Reformu Girişimi - Türkiye’de Koronavirüsün Eğitime Etkileri VII: Değişmeyen Tek Şey Öğretmenin Önemi. https://www.egitimreformugirisimi.org/koronavirusun-egitime-etkileri-vii-degismeyen-tek-sey-ogretmenin-onemi/

Eğitim Reformu Girişimi - Eğitim İzleme Raporu 2019, Öğretmenler Dosyası. https://www.egitimreformugirisimi.org/wp-content/uploads/2010/01/Egitim-%C4%B0zleme-Raporu-2019_Ogretmenler.pdf