Sa, 03/26/2024 - 10:55 tarihinde umitsen840@gmail.com tarafından gönderildi

Yayın Tarihi

Bir Değişimin Öyküsü | Fahri Değişim Elçiliğinden Değişim Elçiliğine...

Yazar: Ümit Şen, Türkçe Öğretmen, Öğretmen Ağı Değişim Elçisi

Biraz geç oldu belki ama güç olmadı... Sevgili arkadaşlarım Öğretmen Ağı Değişim Elçileri Seval Binici ve Ayhan Binici beni yıllardır Öğretmen Ağı'na çağırır durur ama ben ne yaptım peki? Biraz üşendim, biraz başka yoğunlukların içinde -bize iyi gelmeyen şeyler- boğula durduğumdan mütevellit davete icap edemedim. Ama Seval ve Ayhan her seferinde beni davet ettiler, ben de her seferinde kaçtım. Öğretmen Ağı'na takılmam 19 Haziran 2023'te Adana'da gerçekleşen Yaratıcı Problem Çözme Açık Alan Buluşması ile oldu; tabii ki sevgili Seval'in davet mesajından sonra. 

Bu girizgahtan sonra asıl meseleye dönmek isterim. Peki, beni bu Ağ’a çeken, motivasyonumun kaynağı neydi?

Ağ'daki samimiyet, doğallık ve elbette "adhokrasi" oldu. Hiyerarşinin olmadığı bir düzen. Hele ki bürokrasinin içinde bu kadar boğulmuşken, düşüncesi bile çok heyecan verici. Ağ'daki insanların derdi neydi, yok mu işleri güçleri? Bu soruları kendime soradurdum bir süre.

Sonra Yunus Emre'nin "Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur." sözü geldi aklıma. Bu insanların derdi kesinlikle dünya değildi. Bu insanların derdi iyi olmaktı, iyi etmekti. Bunu bir sorumluluk addediyorlardı. Kendine karşı bir sorumluluk, doğaya karşı, kuşlara, gökyüzüne, insana, iyiye, toprağa, bir papatya falının öyküsüne, Nazım'ın dizilerindeki aşka...

Öğretmen Ağı ile ikinci çalışmam Mobil Psikososyal Destek Programı (MobiDes) ile oldu. İlk MobiDes hareketliliğim benim köyümde; 31 Temmuz-2 Ağustos 2023 tarihinde, Defne/Değirmenyolu’nda gerçekleşti.

Bu çalışmayı, Yaşamın İnşasında Öğretmen Var Projesi kapsamında yapmıştık. “Yaşamın inşasında öğretmen var.” Bu sözü ilk duyduğumda o kadar etkilemişti ki beni... O kadar net ki bu ifade, bir o kadar da derin. Zannediyorum ki her hareketlilikte bu söz anlamını tekrar tekrar pekiştiriyor. Yaşam, öğretmen, inşa... Bir orkestranın üyeleri gibi. Ne bir eksik ne de bir fazla.

Dayanışma, birliktelik… Ağ'ın temel değerlerinden bazıları. Her hareketlilikte bize güç veriyordu. Hele de canım şehrim yerle yeksan olmuşken. Çevremiz hep yıkımlarla dolu. Kamyon, kepçe, moloz... Yıkım sadece binalarda değil; insanda, insanın yüreğinde... İnsanın kurduğu hayaller yorgun, gelecek yorgun. Ama tüm bunlar bir tarafa “Yaşamın inşasında öğretmen var”dı sonuçta. Biz vardık, Öğretmen Ağı vardı. Bu ciddi bir emek gerektiriyordu, zaman da cabası. Bunlar şimdi nerede okuduğumu hatırlayamadığım şu sözleri getirdi aklıma: “Kimsenin vakti yok. Herkes meşgul. Tüm insanlık delirmişçesine bir hengâme içinde çok büyük, çok mühim işler yapıyor. Kim için, ne için bu telaş bilen yok. Bu telaşın içinde güzellikler, iyilikler birer birer kırılıyor.” Ama biz iyilikleri, güzellikleri çoğaltmayı amaç edinmiyor muyduk zaten? Sonra Gülten Akın'ın İlkyaz şiirindeki şu diziler geliyor aklıma “Ah, kimselerin vakti yok/Durup ince şeyleri anlamaya.” Ama biz durup düşüneceğiz, ince şeyleri anlamaya, sonra anlatmaya, sonra yaygınlaştırmaya... Ne de olsa yaşamın inşasında öğretmen yok mu sevgili Ağ?

Sonra Hatay'da birkaç yerde daha Yaşamın İnşasında Öğretmen Var Projesi kapsamında uygulama gerçekleştirdik. Adıyaman'da Öğretmen Ağı Değişim Elçileri Sevgi Hazar, Meral Deniz, Mehmet Cemal Yıldız ve Ayhan Binici ile ve sonrasında Kahramanmaraş'ta da yine Öğretmen Ağı Değişim Elçileri Ayhan Binici, Banu Yücetaş ve Esin İnanç ile MobiDes'i uyguladık.

Daha sonra Burası Tamamen Bizim Kampı’na katıldım. İlk kamp deneyimimdi. Orada da samimiyet hemen kendini belli ediyordu.  Akıl ve zekâ oyunları ile ilgili ufak bir katkım oldu. Kamp’ın sonunda ben de günlüğe duygularımı dizelerle dile getirmiştim.

Hatay'daki Öğretmen Dayanışma Alanı'nın (ÖDA) kurulma sürecinde katkı sunmaya çalıştım. Zorlu bir süreçti gerçekten. Tabela asılana kadar gerçek olduğuna inanamayacağınız bir gerçek. 6 Ocak 2024 tarihinde da çok güzel bir şekilde alanımızı açtık. O gün Öğretmen Ağı İçerik Danışmanı Kenan Çayır Hoca'mla birbirimizi ilk kez görmüştük ama birbirimizi hemen tanıdık. “Ümit Hocam!”, diye seslenişi hâlâ kulaklarımdadır. Bu da Ağ'daki bağların ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi bana. 15 günde bir ÖDA'da toplanıp farklı etkinlikler yapıyoruz, dayanışıyoruz, deneyimlerimizi birbirimize aktarıyoruz ve iyi oluyoruz.

1 Şubat 2024'te Öğretmen Ağı Proje Sorumlusu Zeynep Alay ve Öğretmen Ağı Değişim Elçisi Merve Sarılı Kaya ile afet sonrasında öğretmenlerin iyi olma hâlini, deneyimlerini, ihtiyaç alanlarını, bu ihtiyaç alanlarına yönelik atılan adımlar için kurulan dayanışma ağlarını ve Öğretmen Dayanışma Alanı’nı Medyascope’un Eğitim: 360° programında “Depremin Ardından Öğretmen Gözüyle Eğitim” başlığında konuştuk.

En son 5 Şubat 2024 akşamı Deprem Anma etkinliği düzenledik. Ağ, Öğretmen Ağı Kolaylaştırıcı Ekip ve başka şehirlerden Değişim Elçileri bu zamanda da yanımızdaydı. Alana gelemeyenler de bize Zoom üzerinden katıldı. Etkinlik sırasında sevgili Öğretmen Ağı Değişim Elçisi Banu Yücetaş'ın mesajı düştü telefonumun ekranına "Sizleri izliyorum, gözlerim yaşlı..." Etkinlik bittikten sonra da sevgili Öğretmen Ağı Topluluk Koordinatörü Berfin Azdal'ın mesajı "Ümit Hoca'm kalbim sizlerle..." Canım Ağ, cananım Ağ… Şimdi söyleyin bana insan nasıl dışında kalabilir, Ağ bu kadar güzelken, sizler bu kadar güzelken? İyi ki varız…